Ana içeriğe atla

Köpek Dişi (Kynodontas), 2009, Giorgos Lanthimos



Helin KAYMAK

Köpek Dişi ve Aile Sorununun Ontolojisi

            Nesnelerin ad ve anlamlarını kendinize göre değiştirip, düzenleyebilseydiniz mutluluk vadeden bir oyununun öznesi mi olurdunuz yoksa çarpıcı ve acınası bir köle mi? Eğer ki bu oyunu, mevcut sistemlerin gönüllü hizmetçileri ile oynuyorsanız ve oynadığınız oyununun farkında değilseniz mutluluğa hiç de şansınız olmadığını söylemek zorundayım!

            Giorgos Lanthimos'un yönettiği Köpek Dişi Filmi için forumlarda genellikle " İşlevsiz ailelerin gelebileceği son nokta bu..."  şeklide yorumlar yapılmış ancak film tam aksine sistemin "aile örgütünün" temel işlevini sarsıcı bir şekilde ayyuka çıkarmış. Film, üç genç kardeşin ebeveynlerinin toplumsal izolasyon ve itaatin öğretileri adına söz gelimi ailelerin çocuklarını her koşulda, her türlü saldırıya ve tehlikeye karşı koruyacağı safsatası karşısında nasıl köleleştirildiklerinden söz ediyor. Evin dışındaki her türlü dışarı hayatının "çocuklara" zarar vereceği fikrinden hareketle üç genç kardeş doğdukları andan itibaren hiç bir sebeple evlerinin arazisi dışındaki her hangi bir  insan, aktivite, oyun, sokak ve hatta asfaltla bile tanıştırılmıyorlar ve çeşitli yöntemlerle bu tür tehlikelerden "korunmayı" öğreniyorlar. Ancak film devam ederken kardeşler arasında çeşitli saldırganlık belirtileri ve cinsel istekler görülmeye başlıyor ve netice itibariyle hepimizin basitçe ifade ettiği şekilde "insan toplumsal bir varlıktır" mesajını verirken, aile içerisine sırf erkek kardeşin cinsel ihtiyaçlarını karşılaması için getirilen Christina'nın verdiği Rocky filmi ile sinema terapinin önemini de vurgulayarak tek yönlü biçimsellik karşısında büyük ablanın kendisine zarar vermek pahasına isyan etmiş olması umut vadedici.




            Kendi varlığının doğru olmadığından emin olan veya şüphesi olan her türlü sistem, yönetim biçimi sürekliliklerini koruyabilmek için insanlara zarar verip vermeyeceğini düşünmeksizin böylesi tedbirler alırlar. Öyle ki; kapitalist sitemler en temelde korku, denetim ve itaat kültürlerinin yaygınlaştırılması koşuluyla ayakta durabilirler. Okullarda aldığımız "öğretim" ile ailelerimizden aldığımız "eğitimin" paralelliği sonucunda sistemleri koruyan kurumlar, kurumları koruyan insanlar olduğumuzu farkettiğimizi ifade ederken bile hiyerarşik işleyişi sitemden- devletten gönüllü devralmış Anne-Babalarımızın bizim için kurguladığı dünyalar bizim de sahiplendiğimiz o küçük "dünyalarımız" oluyor bir süre sonra, farkında mısınız?

            Sosyolojik Filmler kapsamında Aile Sosyolojisi literatürüyle değerlendirilebilecek düzeyde bir film olmakla beraber aile olgusunun, kurumunun sistematik ajanlığı ile ilgili çokça çıkarım yapmanızı sağlayacak bir film.




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DUVARA KARŞI, FATİH AKIN, 2005

EMEK EREZ Duvara Karşı: Kimlik, Göç ve Kadın Giriş                         Fatih Akın’ın ustalık dönemi eseri olarak tanımlanan 2004 yapımı “Duvara Karşı” filmi Almanya’ya göç etmiş birinci kuşak ailelerin çocuklarının yaşadıkları kimlik bunalımını yansıtan bir filmdir. Yapım, daha önceki dönemlerde yapılan göçmen filmlerinin aksine “marjinal” olarak adlandırabileceğimiz karakterler üzerinden göçmen kimliğinin melezleşmesine ve yaşanan gerilimli çelişkiye işaret ediyor. Film,  Almanya’ya göç etmiş birinci kuşak ailenin psikolojik sorunları olan kızı Sibel’in hem ailesiyle yaşadığı kuşak çatışmasından kurtulmak hem de kendi bireysel özgürlüğüne kavuşmak amacıyla, rehabilitasyon merkezinde karşılaştığı Cahit’le yaptığı kurgusal bir evlilikle başlıyor. Eşinin ölümünden sonra yaşamayı bırakmış, bütün kimliklerini ‘reddeden’ Cahit ile Sibel’in evlilik oyunu ...

Birkaç Psikodrama Filmi

http://www.e-hayalet.net/  sitesinden alıntılanmıştır. 1. Mavi Kadife Kategori:  Psikodrama Jeffrey Beaumont (Kyle MacLachlan) babasının neredeyse ölümcül bir felç geçirmesinden sonra kolejden evine döner. Hastaneden evine doğru yol aldığı sırada boş bir arazide içinde kesik bir kulak bulunan kâğıt bir çanta bulur. 10.0 ( 1 ) 2. Tiksinti Kategori:  Psikodrama Bir güzellik salonunda çalışan Carole, oldukça içine kapanık genç bir kadındır. Bastırılmış cinselliğin çoğu zaman erkek düşmanlığı ve cinsiyetsizlik noktasına vardığı Carole'da ciddi iletişim sorunları mevcuttur. 10.0 ( 1 ) 3. İhtiras Tramvayı Kategori:  Psikodrama Tennessee Williams'ın oyunundan uyarlanan film, Brando dışındaki üç oyuncuya Oscar kazandırmış, 7 dalda da bu ödüle aday olmuştu. 10.0 ( 1 ) 4. Taksi Şoförü Kategori:  Psikodrama Taksi şöförü olarak çalışmakta olan Travis yaşadığı sıkın...

YAZGI, ZEKİ DEMİRKUBUZ, 2001

EMEK EREZ Yazgı: Nihilizm ve Musa  : Yazgı, nihilizm ve de Musa, başlığımızdan da anlaşılacağı üzere yazının konusunu  ZekiDemirkubuz ’un  Yazgı  filmi ve filmin baş karakteri  Musa  (Serdar Orçin) ile ilgilidir. Genel olarak bir film eleştirisi olmasının ötesinde bu yazıda,  Musa  karakteri onun tüm ahlâk normlarını yıkan, seyircide nefretle karışık bir sempati uyandıran karakteri üzerinde bir çözümleme yapmak amaçlanmaktadır.  Musa  neyi temsil etmektedir? modern bireyin toplumsal kuralları gözetmeden var olması mümkün müdür?. Beklenmedik tavır ve davranışlar toplumca nasıl algılanır? Bu sorular çerçevesinde hiçlik duygusu, bu duyguyu hisseden bireyin toplumsallık içinde varoluş çabası yazının asıl meselesini oluşturmaktadır. Nihilizm sözcüğü kökenine bakıldığında acıyı, çatışmayı ve antagonizmayı kabul edememe halini anlatır. Acısız bir yaşam arayışı, dünyayı olduğu gibi kabul etmemekle aynı kapıya çıkar çünkü acı, ...