Daire, Atıl İnaç, 2013
Ali Rıza Duru
Daire kavramsal olarak dönüp aynı yere gelmeyi ifade eder. Filmin çatısı bunun üzerine kurulmuş. Hayatlarındaki bütün çabalarına rağmen dönüp dönüp aynı yere varan karakterler görülüyor filmde.
Daire aslında hayatı, kısırlaşan zamansal ve mekansal ilişkileri, tükenmişliği, kaybetmeyi, yenilmeyi, umutsuzluğu, zayıflayan çabayı ve olmazlığı ifade ediyor. Filmde, Feramus felsefe okumuş bir aydındır ama babasının ölümü ve eşinden ayrılması nedeniyle farklı bir sürece girer. Memlekete gidip yarım kalan işleri halletmek için yola çıkar. Bu yolculuk onun kendi iç dünyasına ve tükenmeye giden bir sürecin başlangıcı olur. Babasından kalan araziyi türlü oyun ve hilelerle elinden alan bir grubun oyununa gelir ve her şeyi kaybeder, kullanılmayan bir havaalanında iş bulur. Havaalanı 7 yıl önce yapılmış ve pist uygun olmadığı için kullanıma açılmamıştır. Kendi haline bırakılmış bu havaalanı da tıpkı Feramusun duyguları gibi atıldır. Sessizliğin, boşluğun hüküm sürdüğü koskoca alanda kitap okuyup notlar almaktan başka yapacak bir şeyi yoktur. Gece adılı kedisinin ölümü onu çok sarsar çünkü hayatta tutunduğu son canlıdır. Gece'den önce babasını kaybetmiş, eşinden ayrılmış ve oğlunu göremez durumu düşmüştür. Arsayı da elden kaçırınca büyük bunalıma düşer. Ne kadar çırpınsa da hayatının orta yerinde yapayalnız kalır ve sanki çocukluğuna dönmüş gibi hiçbir şeye sahip olamadığı zamanların içinde serseri adımlarla yürür. İlk zamanlar bir oyun gibi başlayan kahvedekilerin kendini iple boğma şakası/oyununu denemeye başlar. Boğazında iple asılı dururken nefes almadan ne kadar dayanılabilineceğine ilişkin bir çeşit dayanıklılık testi gibi görünen bu uygulama Feramus'un ölmek için kullanacağı bir metoda dönüşür.
Betül ise belediye tiyatrosunda çalışmaktadır. Belediye, tiyatroyu kapatıp düğün salonu yapma kararı alınca iki çocuğu ve işsizliğiyle baş başa kalır. Belediyenin iş garantili meslek edindirme kurslarından olan Gassallık yani ölü yıkayıcılığına yazılır. Tiyarodan sonra cansız manken üzerindeki uygulamalı derslerde oldukça zorlanır. Öte yandan kızının hastalığı ilerlemekte ve bütün bu olanlarla nasıl başa çıkacağını bilememektedir. Bir gün kızı fenalaşır ve ölür. Betül mesleğe başlamanın ilk kötü darbesini kızını yıkamak zorunda kalınca alır. Acılar içinde kızının bedenini yıkar ve gömülmesi için hazır eder.
Betül ve Feramus kendi hayatları ve daire içine aldıkları yakınlarının hayatlarıyla beraber bütün çabalarına rağmen hep başa dönerler.Hiçbir ilerleme yoktur aslında.
Yorumlar