Elly Hakkında'dan sonra Bir Ayrılık filmiyle dünyaca tanınan bir yönetmen olan Farhadi üçüncü filmiyle yine çok merak uyandırdı. Türkiye'de ilk defa Filmekimi 2013'te gösterime girdiğinde filmin biletleri hemen tükenmiş ve yer bulamamıştım. Belki boş koltuk bulunur diye düşünerek sinemaların önünde uzun kuyruklar oluşturan sinemaseverlerin de umudu boşa çıkmış ve bir çok kişi filmi izleyememişti. BaşkaSinema bu işe el koydu ve filmi Ocak ayı programına dahil etti. Bu sayede izleyiciler filmi kaçırma telaşı olmadan rahatlıkla izleme şansı bulabildiler.
Geçmiş, katmanlı bir olay örgüsüyle geçmişin yaşantılarını perde perde gün yüzüne çıkarıyor. İlk bakışta boşanma evraklarını imzalamak için gelen eski kocanın duygularına girecek gibi görünse de sahneler ilerledikçe altından bir sürü şey çıkmaya başlıyor. Üçüncü evliliğini yapmaya hazırlanan Marie çocuklarıyla bir çatışma içindedir. Özellikle de büyük kızı Lucie ile. Lucie ergenlik yaşında olduğu için anlam bunalımına düşmüş, isyan yüklü ve annesinin yapacağı yeni evlilik konusunda kendince çözüm arayan bir genç kızdır. Bu evliliğe engel olmak için annesinin yeni evleneceği Samir'in karısına mesaj yazışmalarının bir kopyasını gönderir. Bunun üzerine Samir'in eşi intihar girişiminde bulunur ve komaya girer, hastanede yoğun bakım servisinde yatmaktadır. Suçluluk duygusuyla baş etmeye çalışan Lucie hayattan iyice kopma noktasına gelmiştir. Ahmad'ın gelişiyle birlikte bu olay örgüsü perde perde açılmaya ve sis bulutu dağılmaya başlar. Yönetmen olay örgüsünü o kadar sarmal hale getirmiştir ki öğrendiğimiz her yeni bilgide ikna olmamıza rağmen o bilgiyi de yanlışlayacak yeni bir bilgi ortaya çıkarır ve her seferinde izleyiciyi şaşırtmayı başarır.
Filmde genel anlamda kadınların durduğu yer ve aldığı pozisyonda biraz sıkıntı var gibi hissettim. Kadınlar sürekli gizlice iş çeviren karakterler olarak yansıyor ve erkekler bunun kurbanı olan masum tipler olarak varlık buluyor. Yine erkeklerin daha çok sorun çözücü ve kadınların da sorun yaratan bir pozisyonu göze çarpıyor. Bu rahatsız edici bir yaklaşım olarak dikkat çekiyor.
Oyunculukların çok başarılı ve doğal görünümü sayesinde film hiç rahatsızlık vermeden ilerlese de filmin alt metnini çok zengin bulmadım. Geçmiş her zaman sırlarla doludur ve geçmişin kapağı açıldığında herkesin şaşıracağı bilgiler ortaya çıkar.
Farhadi'nin ülkesinin dışında çektiği ilk film olma özelliği de taşıyor Geçmiş, Fransa'da çekilmiş. Bu da filmin zeminine fazla bir şey eklememiş. Yine de yönetmenin film dilini sevenler için güzel izlenecek bir film olduğunu belirterek yazıyı sonlandırayım.
Yorumlar