Ana içeriğe atla

KIRSALDA SIKIŞAN BİR AVUÇ YÜREK- Ali Rıza Duru



Yönetmen Taşdiken, Mommo- Kızkareşim'den sonra yine bir Orta Anadolu hikayesiyle karşımıza çıkıyor.  Önceki filminde evlatlık verilen Ayşe'nin hikayesine odaklanan yönetmen bu defa eşi tarafından köyde bırakılan genç bir gelinin hikayesini anlatıyor.

Genç yaşta bir çok hayal kurarak evlenen Meryem, babasız büyümenin getirdiği otorite figürü eksikliğiyle bir eş seçimi (!) yapmış ve hayatında oluşan bu yeni durum için hayli hayal kurmuştur.  Anadolu'da binlerce kadın bu hayallerin sandığına gömülüyor.

Toplumsal ilişkiler her zaman insanların doğasında bir baskı unsuru olagelmiştir. Bu açıdan Meryem'in hikayesi okunduğunda olay daha travmatik sonuçlar doğurmaktadır. Meryem'in kaynanası, kayın babası, komşuları herkes bu sürecin içindedir.  Aslında herkes bu faili malum cinayetin bir parçasıdır. Toplumsal ilişkiler incelendiğinde köyün kentle ilişkisinin telefon bağlantıları üzerinden verilmesi kentin uzaklığını ve nasıl bir ince ayrımla farklılıkların belirginleştiği görülüyor. Kent köye çok uzaktır ve ulaşılmak üstenen  ve arzu edilen bir finali simgeler. Kırsalın içinde ise erkil yapı unsurlarına rastlanır, erkil tercihler, kurallar, ritüeller Meryem'in üzerinde dolanmakta ve yaşam alanlarını daraltmaktadır. 

Meryem, topladığı taşları zaman imgesi olarak kullanıp bir yandan Mustafa'sını beklerken, öte yandan da sabahları kavanozdan çıkarıp attığı her taşla beraber hayatı beklemek mefhumuyla yok olup gitmektedir. Filmin sonundaki mutlu son atfı da belki bunun ifadesidir. Yönetmen, Meryem'im gerçek hikayesini değil de kendi tasarladığı sonu kurgulamış ve böylece Anadolu'da yaşayan binlerce Meryem'e bir çıkış yolu önerisinde bulunmuştur. 

Meryem, küçük insanların çatışmalarını anlatan sade bir film. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DUVARA KARŞI, FATİH AKIN, 2005

EMEK EREZ Duvara Karşı: Kimlik, Göç ve Kadın Giriş                         Fatih Akın’ın ustalık dönemi eseri olarak tanımlanan 2004 yapımı “Duvara Karşı” filmi Almanya’ya göç etmiş birinci kuşak ailelerin çocuklarının yaşadıkları kimlik bunalımını yansıtan bir filmdir. Yapım, daha önceki dönemlerde yapılan göçmen filmlerinin aksine “marjinal” olarak adlandırabileceğimiz karakterler üzerinden göçmen kimliğinin melezleşmesine ve yaşanan gerilimli çelişkiye işaret ediyor. Film,  Almanya’ya göç etmiş birinci kuşak ailenin psikolojik sorunları olan kızı Sibel’in hem ailesiyle yaşadığı kuşak çatışmasından kurtulmak hem de kendi bireysel özgürlüğüne kavuşmak amacıyla, rehabilitasyon merkezinde karşılaştığı Cahit’le yaptığı kurgusal bir evlilikle başlıyor. Eşinin ölümünden sonra yaşamayı bırakmış, bütün kimliklerini ‘reddeden’ Cahit ile Sibel’in evlilik oyunu ...

Birkaç Psikodrama Filmi

http://www.e-hayalet.net/  sitesinden alıntılanmıştır. 1. Mavi Kadife Kategori:  Psikodrama Jeffrey Beaumont (Kyle MacLachlan) babasının neredeyse ölümcül bir felç geçirmesinden sonra kolejden evine döner. Hastaneden evine doğru yol aldığı sırada boş bir arazide içinde kesik bir kulak bulunan kâğıt bir çanta bulur. 10.0 ( 1 ) 2. Tiksinti Kategori:  Psikodrama Bir güzellik salonunda çalışan Carole, oldukça içine kapanık genç bir kadındır. Bastırılmış cinselliğin çoğu zaman erkek düşmanlığı ve cinsiyetsizlik noktasına vardığı Carole'da ciddi iletişim sorunları mevcuttur. 10.0 ( 1 ) 3. İhtiras Tramvayı Kategori:  Psikodrama Tennessee Williams'ın oyunundan uyarlanan film, Brando dışındaki üç oyuncuya Oscar kazandırmış, 7 dalda da bu ödüle aday olmuştu. 10.0 ( 1 ) 4. Taksi Şoförü Kategori:  Psikodrama Taksi şöförü olarak çalışmakta olan Travis yaşadığı sıkın...

YAZGI, ZEKİ DEMİRKUBUZ, 2001

EMEK EREZ Yazgı: Nihilizm ve Musa  : Yazgı, nihilizm ve de Musa, başlığımızdan da anlaşılacağı üzere yazının konusunu  ZekiDemirkubuz ’un  Yazgı  filmi ve filmin baş karakteri  Musa  (Serdar Orçin) ile ilgilidir. Genel olarak bir film eleştirisi olmasının ötesinde bu yazıda,  Musa  karakteri onun tüm ahlâk normlarını yıkan, seyircide nefretle karışık bir sempati uyandıran karakteri üzerinde bir çözümleme yapmak amaçlanmaktadır.  Musa  neyi temsil etmektedir? modern bireyin toplumsal kuralları gözetmeden var olması mümkün müdür?. Beklenmedik tavır ve davranışlar toplumca nasıl algılanır? Bu sorular çerçevesinde hiçlik duygusu, bu duyguyu hisseden bireyin toplumsallık içinde varoluş çabası yazının asıl meselesini oluşturmaktadır. Nihilizm sözcüğü kökenine bakıldığında acıyı, çatışmayı ve antagonizmayı kabul edememe halini anlatır. Acısız bir yaşam arayışı, dünyayı olduğu gibi kabul etmemekle aynı kapıya çıkar çünkü acı, ...