Ali Rıza Duru
Yönetmen Ozan Açıktan üçüncü filmiyle İstanbul Film Festivali kapsamında izleyici karşısına çıktı. Daha önceden çektiği filmlere bakılınca çok iç açıcı bir tablo görünmese de bu filmiyle kendi kariyerinde bir sıçrama yarattığı söylenebilir. Film sonrası salonda kendi yaptığı konuşmada da buna değindi ve asıl ilk film olarak Silsile'yi hazırladığını ama çeşitli sebeplerle üçüncü film olmak zorunda kaldığını ifade etti. Çok Filim Hareketler Bunlar gibi tamamen ticari bir film çekmiş olduğunu ve hatta bir film bile sayılamayabileceğini söylemek gerek. Çünkü daha çok BKM MUTFAK skeçlerini beyaz perdede bir kez daha satmak gibi bir alt metin oldukça sırıtıyordu. Arkasından Sen Kimsin filmiyle yine komedi filmine imza attı. Şimdi ise kara film türüne özgü özellikler barındıran bambaşka bir eserle karşımıza çıkıyor.
Silsile, sıkı iki arkadaş olan Faruk ve Cenk'in arasında duran Ece'nin bir hamlesiyle dağılan bir arkadaşlık ilişkisini gözler önüne seriyor. Ama bunun yanına birçok yan unsur ekleyerek hikayesini karmaşıklaştırıyor. Evde bulunan iki kardeşin Cenk ve Ece'nin ilişkilerine tanık olmaları olayları başlatan ana unsur olarak dikkat çekiyor. İki kardeşten birinin kaçıp diğerinin yaralanıp hastaneye çıkarılması ise olayları daha karmaşık hale getirmek için bir seri oluşturuyor. Evden kaçmayı başaran kardeş dış alanı örgütlemekle ve öykünün yeni kurgu boyutları kazanmasını sağlamaktadır. Öte yandan yaralı olan kardeş ise öykünün iç tarafında bir huzursuzluğu tetiklemekte ve olayların ateşini harlamaktadır. Sonuç olarak bütün gelişen bu olaylar sayesinde bir sır açığa çıkacak ve belirli menfaatler üzerine kurulu olan ilişkiler çökecektir. Aslında birbirine "maskeli balo" içerisindeymiş gibi yalanlar kurup riyakar ilişkiler yürüten bu üçlünün hepsinin maskesi düşecek ve çıplak gerçeklikleriyle ortada kalacaklardır. Sanki gerçeklikle aralarına bir tül örtü geren bu burjuva dünyası insanlarının maskeleri aslında herkes tarafından görülüyor da sadece oyunun bozulması menfaatlerine dokunuyor diye kimse konuşmuyor gibidir. Çünkü küçük bir olay bir gece her şeyi değiştirmeye yetecektir. er şey dediğim de sadece kişisel ilişkiler ve aslında aralarındaki görünmeyen kar-zarar bağıntısıdır. Çünkü hayatlarına dair her şeyi değiştirme derinliğine sahip kişiler değildir bu karakterler. Burjuva sınıfın içinde, karaköyün kentsel dönüşümünden rant sağlamaya çalışan sıradan kişilerdir. Öte yandan boyacı çocuklar ise hikayenin içinde bir kenar mahalle miti yaratırcasına ideolojik ve ayrıksı durmaktadırlar.
Özetle filmin alt metinleri oldukça zayıf olsa bile olay örgüsü ve silsile yaratan döngüsüyle başarılı bir çıta yakalayabildiğini söylemek mümkün.
Yorumlar