Ana içeriğe atla

Shame (Utanç), Steve Mcqueen 2011



Kenan Şahin

Shame (Utanç): kendi ruhsal ekseni etrafında simetrik olarak dönen insan




Sinema dünyasında ikinci Steve McQueen, 'Cinema Art International'ın yeni kahramanı, yedinci sanat'dan önce plastik sanatlarla uğraşmış, Grenada asıllı britanyalı yönetmen Steve McQueen, sanki amerikan sosyolog Thorstein Veblen'in "The Theory of the Leisure Class'  kitabını okumuş, etkilenmiş ve filmini kurgularken kullanmış gibi... Veblen'in 'modern yaşamda insanların hali'nihazcılık (hedonizm) kavramı üzerinden analiz eden şu kelimeleri filmin de analizi için çok uygun gibi:
"Hazcı (hedonist) insan kavramı, kişiyi sağa sola sürükleyen
ama onu olduğu gibi bırakan bir güdünün itkisiyle hareket eden
bağdaşık küçük bir mutluluk arzusu küresi gibi sarkaç yönünde gidip gelen
zevk ve acıyı ölçen bir hesap makinasının ışıkları gibidir. 
Bu insanın ne atası olmuştur ne de kendisinden sonra gelecek devamı.
Soyutlamış, nitelikleri belirlenmiş bir veridir o
kendisini bir o yöne, bir bu yöne yerleştiren
güçlerin darbe ve yumruklarını saymazsak
durağan, sakin bir durumdadır. 
Asıl yerindeyken kendi kendini cezalandıran bu insan,
kendi ruhsal ekseni etrafında  simetrik olarak döner durur,
sonunda bir güçler paralelkenarı onun üzerine kapanır 
ve kişi, çakışan karşıt kenarların oluşturduğu çizgiyi izlemeye başlar. 
Etkinin gücü harcandığında, durur,
artık eskisi gibi içine kapalı,
kendi halinde bir istekler küreciğidir gene. 
Tinsel olarak hazcı insan temelde hareket eden ya da ettiren değildir. 
Bir yaşama sürecinin merkezi değildir kendisi;
ancak, kendisinin dışında ve ona yabancı olan koşulların gerektirdiği
bir dizi zorunlu değişimlerin nesnesidir
O kadar."
Kendisini, Spike Lee'nin bir gün bir yerlerde dediği gibi, hep bir şeyler yapmaya çalışan 'bir siyah adam' olarak hissettiğini söyleyen Steve Rodney McQueen  Shame filminde  neler ifade ettiği, Thorstein Veblen'in  yukarıdaki kelimeleri ile böyle bir açıdan algılanabilinir (bkz. algının  fenomenolojisi - m. merleau-ponty) diye düşünü(yorum)... nerden düştüğü(m)ü daha çözemediği(m), ve radikal olmasını umduğu(m) bu blogda... Çağ blog çağı! "İnsan çağında yaşamalı!" derdi elektronik hocam Tilmann... Enternasyonal Anti-Otoriter'i kurmak için, Bakunin ve arkadaşlarının 1872'de kongre yaptığı St-Imier'de... bir 'meslek mühendislik' okulunda (EISI).

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DUVARA KARŞI, FATİH AKIN, 2005

EMEK EREZ Duvara Karşı: Kimlik, Göç ve Kadın Giriş                         Fatih Akın’ın ustalık dönemi eseri olarak tanımlanan 2004 yapımı “Duvara Karşı” filmi Almanya’ya göç etmiş birinci kuşak ailelerin çocuklarının yaşadıkları kimlik bunalımını yansıtan bir filmdir. Yapım, daha önceki dönemlerde yapılan göçmen filmlerinin aksine “marjinal” olarak adlandırabileceğimiz karakterler üzerinden göçmen kimliğinin melezleşmesine ve yaşanan gerilimli çelişkiye işaret ediyor. Film,  Almanya’ya göç etmiş birinci kuşak ailenin psikolojik sorunları olan kızı Sibel’in hem ailesiyle yaşadığı kuşak çatışmasından kurtulmak hem de kendi bireysel özgürlüğüne kavuşmak amacıyla, rehabilitasyon merkezinde karşılaştığı Cahit’le yaptığı kurgusal bir evlilikle başlıyor. Eşinin ölümünden sonra yaşamayı bırakmış, bütün kimliklerini ‘reddeden’ Cahit ile Sibel’in evlilik oyunu ...

Birkaç Psikodrama Filmi

http://www.e-hayalet.net/  sitesinden alıntılanmıştır. 1. Mavi Kadife Kategori:  Psikodrama Jeffrey Beaumont (Kyle MacLachlan) babasının neredeyse ölümcül bir felç geçirmesinden sonra kolejden evine döner. Hastaneden evine doğru yol aldığı sırada boş bir arazide içinde kesik bir kulak bulunan kâğıt bir çanta bulur. 10.0 ( 1 ) 2. Tiksinti Kategori:  Psikodrama Bir güzellik salonunda çalışan Carole, oldukça içine kapanık genç bir kadındır. Bastırılmış cinselliğin çoğu zaman erkek düşmanlığı ve cinsiyetsizlik noktasına vardığı Carole'da ciddi iletişim sorunları mevcuttur. 10.0 ( 1 ) 3. İhtiras Tramvayı Kategori:  Psikodrama Tennessee Williams'ın oyunundan uyarlanan film, Brando dışındaki üç oyuncuya Oscar kazandırmış, 7 dalda da bu ödüle aday olmuştu. 10.0 ( 1 ) 4. Taksi Şoförü Kategori:  Psikodrama Taksi şöförü olarak çalışmakta olan Travis yaşadığı sıkın...

YAZGI, ZEKİ DEMİRKUBUZ, 2001

EMEK EREZ Yazgı: Nihilizm ve Musa  : Yazgı, nihilizm ve de Musa, başlığımızdan da anlaşılacağı üzere yazının konusunu  ZekiDemirkubuz ’un  Yazgı  filmi ve filmin baş karakteri  Musa  (Serdar Orçin) ile ilgilidir. Genel olarak bir film eleştirisi olmasının ötesinde bu yazıda,  Musa  karakteri onun tüm ahlâk normlarını yıkan, seyircide nefretle karışık bir sempati uyandıran karakteri üzerinde bir çözümleme yapmak amaçlanmaktadır.  Musa  neyi temsil etmektedir? modern bireyin toplumsal kuralları gözetmeden var olması mümkün müdür?. Beklenmedik tavır ve davranışlar toplumca nasıl algılanır? Bu sorular çerçevesinde hiçlik duygusu, bu duyguyu hisseden bireyin toplumsallık içinde varoluş çabası yazının asıl meselesini oluşturmaktadır. Nihilizm sözcüğü kökenine bakıldığında acıyı, çatışmayı ve antagonizmayı kabul edememe halini anlatır. Acısız bir yaşam arayışı, dünyayı olduğu gibi kabul etmemekle aynı kapıya çıkar çünkü acı, ...