Kesişen Hayatlar, Srdan GOLUBOVİÇ, 2013
"Belki de en iyi unutma biçimi geçmişi zihnimizde canlı tutmaktır. "
Festivallerden ödüllerle dönen film, şematik olarak klasik bir şablon üzerine oturtulmuş olmakla beraber oyunculuk ve yönetim anlamında farklılık göstererek özgün bir yer edinmeyi başarıyor.
Bosna savaşında yaşanan bir ölüm ve sonrasında o ölüme bağlı olarak gerçekleşen olaylar zinciri konu edinmiş. Savaş sonrası değişen hayatların rutin gidişatı hiçbir zaman savaştan tam olarak bağımsız bir yere ulaşmaz ve karakterlerin vicdanında her zaman hatırlanan bir yaşantı olarak yerini korur. Her ne kadar savaş sonrası herkes ayrı ülkelere, mekanlara ve zamanlara savrulmuşsa da geçmişin travması onları rahat bırakmaz. Her yaşantıda, karakterde onları yaşanan o derin sarsıntıya yeniden götüren bir anımsatma vardır. Belki de en iyi unutma biçimi geçmişi zihnimizde canlı tutmaktır. Aksi taktirde bastırılan hatıralar daha büyük şekillerde karşımıza çıkarak daha büyük kırılmalar yaratabilir. Savaş sonrası her birey gibi normal bir hayat kurma arzusu filmdeki bütün karakterlerde kendini gösterir. Aradan geçen on iki yıla rağmen geçmiş hala geçmemişse yaşanan travmanın ne kadar ağır olduğu bir kez daha anlaşılır oluyor.
Almanya'ya yerleşen Haris, arkadaşını öldüren Todor'u ameliyat edip iyileştirmek zorunda kalan doktor, kilise inşaatında yolu kesişen yaşlı ve daha nice kesişme noktasıyla hayatın küçük olduğunu ve bugün yaşanan acıların yarın başka formlarda karşımıza çıkacağı gerçeğini ustalıkla anlatıyor film.
Film etkileyici anlatım dili ve müzikleriyle dönemin arka fonunu da iyi kullanarak savaş olgusunu yeniden ele almamızı sağlıyor.
Yorumlar